SARAÇHANE IBRAHIM PASA SEBILI

Damat Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Sebili; İstanbul Suriçi Fatih Saraçhane’de Şehzadebaşı Caddesi ile Dede Efendi Caddesi’nin kesiştiği noktada 1719 yılında Damat Nevşehirli Damat İbrahim Paşa külliyesinin bir yapısı olarak inşa ettirilmiştir. 1719'da Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından Şehzadebaşı'nda yaptırılan külliyenin yanındadır.

KÜLLİYENİN BANİSİ:

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1660 tarihinde doğmuştur. Sultan III. Ahmet saltanatında, 1718-1730 tarihleri arasında sadrazamlık yapmıştır. İsmi Lale Devri ve Nevşehir ile özdeşleşmiştir. Enderun'dan yetişen sadrazamların on üçüncüsü ve Osmanlı sadrazamlarının yüz otuzuncusudur. İş bulmak için İstanbul'a gelmiş ve Eski Saray masraf katibi Mustafa Efendinin tavsiyesiyle 1689'da sarayın helvacı ocağına, daha sonra eski saray baltacıları ocağına kaydolmuştur. İbrahim Efendi hizmetleri ile zamanla yükselip Darüssaade ağasının yazıcı halifesi olarak Padişahın bulunduğu Edirne'ye gitti. Şehzade Ahmet'in padişah olmasından sonra 1703'te Darüssaade ağası yazıcılığına tayin edildi. Bu vazifedeyken padişahın itimat ve teveccühünü kazandı. Ancak Sadrazam olan Çorlulu Ali Paşa onu Edirne'ye gönderdi. 1715'te Mora Seferine çıkan Veziriazam Silahtar Damat Ali Paşa, İbrahim Efendi'yi beraberinde götürdü. Buranın alınmasından sonra da katiplik işi ile vazifelendirildi. İbrahim Efendi, 1716 yılında Avusturyalılarla yapılan Petrovaradin Muharebesi'nde bulundu. Mağlubiyetten ve sadrazam ve Serdari Ekrem olan Silahtar Damat Ali Paşa şehit olduktan sonra vaziyeti Padişaha arz etmek üzere bir arıza ile ordu tarafından Edirne'ye gönderildi. Sultan III. Ahmet çok güvendiği İbrahim Efendi'yi geri göndermeyerek birinci ruznameci yaptı. Birkaç gün sonra da 3 Ekim 1716'da sadaret kaymakamlığına tayin etti. İbrahim Paşa, şehit Silahtar Damat Ali Paşa'nin dul kalmış bulunan III. Ahmet'in kızı Fatma Sultan'la 1717'de nikahlanarak Damat oldu. İbrahim Paşa'nın teşebbüsleri sayesinde Avusturyalılarla barış yapılmasının kararlaştırılmasından sonra, 1718'de sadrazamlığa getirilerek Avusturya ile Pasarofça Antlaşması'nı imzaladı. Aynı yıl Venediklilerle de barış yapıldı. İbrahim Paşanın on üç yıl süren sadrazamlığı zamanında İran ile bir kez savaş yapıldı. Ancak oluşturulan genel barış ortamında devlet bir huzur dönemine girmiştir. Lale, Çırağan, Sadabat ve diğer mesirelerde, helva sohbetleri düzenlenmesi de bu dönemde oldu. Bunun yanı sıra ilk matbaanın tesisi ve sanayi müesseselerinin kurulması onun gayretleri ile gerçekleşti. İbrahim Paşa, Eylül 1730'da meydana gelen Patrona Halil İsyanı sırasında Sultan III. Ahmet'in heyetiyle birlikte vardığı karar uyarınca öldürülerek cesedi isyancılara teslim edildi. Cesedi paramparça edildi. Devlet işlerine vakıf, düşünceli, mutedil, kadirşinas, kabiliyetli insanların kadrini bilen bir devlet adamıydı. Damat İbrahim Paşa'nın hayır eserleri oldukça fazladır. Bunların başında, zevcesi Fatıma Sultanla beraber İstanbul'da Şehzade Camii yakınında yaptırdıkları Darülhadis, talebeye mahsus odalar, sebil, kütüphane gelir. İstanbul'un muhtelif yerlerinde çeşme, sebil ve mesire yerleri yaptırmıştır.  Ayrıca İstanbul'da bir çini fabrikası ve çuha fabrikasının yanında Hatayi ismi verilen kumaş fabrikasının tesisi, İbrahim Paşa'nın gayret ve çalışmalarıyla olmuştur. Lale Devri ile başlayan park ve bahçelik de bu gayretli sadrazam sayesinde gerçekleşti. Ancak 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı'ndan sonra bu bahçeler yakılıp yıkıldı.

SEBİL MİMARİSİ:

Cephe özelikleri olarak mermerden inşa edilmiş olan sebil yapısının çeşme ile ortak ve geniş saçağı bulunmaktadır. Mukarnas başlıklı yarım sütunlarla ayrılan beş saçaklı sebilin pencerelerindeki baklava dövme demir şebekeler rozet ve en üst sıralarında bir sitilize lale motifiyle süslendirilmiştir. Sebil pencerelerinin karekteristik taş kemerlerle biten açıklarının üzerindeki geniş alınlar, ince bir mukarnas sırasıyla ikiye ayrılmış ve alttaki banda beyitler yazılmıştır. Avlunun kuzeybatı köşesinde yer alan sebil yapısı beşgen plan şemasına sahip yığma bir yapıdır.