ANAKAPI CAMI INSA KUZEY KITABESI

İstanbul’daki selatin camilerin ilki olan Fatih Camii’nin inşa kitabesi üç bölümden meydana gelir. Süleymaniye Camii’nin inşa kitabesi de üç bölümden oluşmaktadır. Muhtemelen aynı yazı düzeni burada da korunmuştur. Benzer düzenleme Mimar Sinan sonrasında Sultanahmet Camii kitabesinde de kullanılmıştır. İnşa kitabesi, cümle kapısının sağ, sol ve üstünde yer alan yazılardan meydana gelmektedir. Kitabe metni, sağ ve sol kitabelerde dikey, kapı üstü kitabesinde ise yatay dikdörtgen içine yazılmıştır. Mermer zemin üzerine kabartma olarak celi sülüsün zemini koyu renk lacivert ile boyanmış ve yazılar altın varakla kaplanmıştır. Kitabenin metni devrin Şeyhülislamı Ebussuut Efendi tarafından hazırlanmıştır. Orijinal metin Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde Veliyüddin Efendi bölümü 1552 numarada kayıtlı yazma mecmuanın yedinci sayfasında yazılıdır. Kitabeye yazılmış metin 60 kelime kadar kısaltılarak aktarılmıştır. Girişin sol tarafında yerden 430 cm yükseklikte 115 X 295 santimlik ölçü içinde altı satır olarak yazılan celi sülüs yazının metni şöyledir. Kitabenin alt satırı diğer satırlardan daha geniştir. Son satırda Hasan Çelebi’nin imzasını görüyoruz. Camide Hasan Çelebi’nin imzası sadece burada görülür. İmza için ayrılmış bir bölüm tercih etmeyen Hasan çelebi tarih satırının hemen altına harflerin birbirine karışmasına dahi aldırmayarak imzasını atmıştır. İmza kaleminin genişliği yazı kalemine yakın bir kalınlıkta olduğundan metnin bir parçası gibi görülmektedir.

‘’La-zaler silsiletü saltantihi ila intihai mütesselsileti silsileti’d-devran ve ervahu eslafihi mütenezziheran fi ravzati’r-riyazati enşe’e haze’l-cami’a’r-refi’al- bünyane’l bedayi’a’l-meyyale’s-şahikıyyete’l-abkara menen li’n-nasi fi ibadeti’l-meliki’l ma’budi mine’l-akifine ve’l-kaimine ve’r-raki’s-sucudi ve kaneti’l-bidayetü fi evahiri cumadi’l-ula li-sene seb’a ve hamsin ve tis’amie ve n-nihayetü fi evahiri zi’l-hicceti’l- haramı es-sene erba’a ve sittin ve tis’a mie.

Hetebehu Hasan b.Ahmet el Karahisari.

Onun iktidarı, dünya son bulana kadar devam edecek; atalarımızın ruhu en güzel cennetlerde gezip dolaşacaktır. O kul, bu binası yüksek, benzersiz ve üstün deha eseri muhteşem camiyi, ilahların ilahına kulluk etmeleri için, orada ibadet amacıyla kalan, kıyama duran, rüku eden ve secdeye varan insanlar için inşa edip bağışlamıştır. Caminin yapımına bin beş yüz elli yılı, Mayıs ayının sonlarında başlanmış, bin beşyüz elli yedi yılı Eylül ayının sonlarında tamamlanmıştır. Ahmet el-Karahisari’nin oğlu Hasan yazdı.