Edirnekapı Mihrimah Sultan Külliyesi

Edirnekapı Mihrimah Sultan Külliyesi;  İstanbul Suriçi Fatih Edirnekapı Fevzi Paşa Caddesine cepheli olarak Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan tarafından 1562-1565 yıllarında Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir.  Mihrimah Sultan külliyesi altı yapıdan oluşur.1719 depreminde büyük hasar görmüş olan külliye içinde; cami, medrese, sıbyan mektebi, türbe, hamam ve çarşı bulunur.

KÜLLİYENİN BANİSİ:

Sultan, 21 Mart 1522 tarihinde doğmuştur. 10. Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan doğan kızıdır. 25 Ocak 1578, İstanbul tarihinde vefat etmiştir. Süleymaniye Camii türbesine gömülmüştür. 1522'de, Osmanlı padişahı Sultan I. Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın Mehmet'ten sonraki ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Mihrimah Sultan'ın doğumundan 2 yıl sonra da Hürrem Sultan, Sultan I. Süleyman'ın ölümünden sonra yerine geçecek olan diğer çocuğu II. Selim'i dünyaya getirdi. 1539'da 17 yaşındayken Diyarbakır Beylerbeyi Rüstem Paşa ile evlendirildi. Düğün töreni iki küçük erkek kardeşi Beyazıt ve Cihangir'in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı'nda şölenlerle kutlandı. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam oldu ve 1544-1561 yılları arasında 2 yıllık bir süre hariç kesintisiz sadrazamlık yaptı. Bu evlilikten 1541'de bir kız çocukları dünyaya geldi. Daha sonra 1545’te Murat beyi ve 1547 de Mehmet beyi dünyaya getirdi.

Mihrimah Sultan yaşamı boyunca devlet işlerinde çok söz sahibi oldu. Babasını Malta'ya sefer düzenlemeye ikna etmek için kendi parasıyla 400 gemi yaptıracağına söz verdiği bile söylenir. Annesi Hürrem Sultan gibi Lehistan kralı II. Zygmunt August'la yazışmalar yaptı. Çok büyük bir servet sahibi oldu. 1540-1548 yılları arasında Mimar Sinan İstanbul'un Üsküdar ilçesinde cami Üsküdar İskele Camii, medrese, ilkokul ve hastaneden oluşan büyük bir külliye yaptı. Ayrıca 1562-1565 yılları arasında yine Mimar Sinan İstanbul'un Edirnekapı semtinde cami, çeşme, hamam ve medreseden oluşan Mihrimah Sultan Camii ve külliyesini yaptı. Annesi 1558'de öldükten sonra babasına annesinin oynadığı danışmanlık rolünü oynadı. 1566'da babası öldükten sonra yerine geçen erkek kardeşi II. Selim'in saltanatı boyunca da danışmanlığını sürdürdü. Anneleri Hürrem Sultan ölmüş olduğu için kardeşi için adeta bir Valide Sultan rolünü oynadı. Mihrimah Sultan 1578'de yeğeni Sultan III. Murat'ın saltanatı sırasında öldü ve babası Sultan I. Süleyman'ın Süleymaniye Camii'ndeki türbesinde babasının yanı başında gömüldü.

KÜLLİYENİN CAMİSİ:

Yaklaşık bin yüz metrekare alana bina edilmiş caminin ortasında yirmi metre çapında ve otuz beş metre yüksekliğinde bir kubbe bulunur. Dikdörtgensel bir planda olan yapının mermer minberi ve vitraylı pencereleri estetik görünümü güçlendirmiştir. Mihrimah Sultan Külliyesi, İstanbul Suriçi’nin yedinci tepesinin en yüksek noktasına 1562 yılında inşa edilir. 1562 yılında yapımına başlanan cami, 17 hücreli medrese, sıbyan mektebi, çifte hamam, Mihrimah Sultan’ın kızı Ayşe Hanım ve Damadı Güzel Ahmet Paşa’nın medfun bulundukları türbe, çeşme ve bir sıra dükkandan meydana gelen bir külliye binası olarak 3 yıl gibi kısa bir sürede 1565 yılında tamamlanır. Sözü edilen dükkanların bir kısmı ise yol genişletilmesi sırasında yıkılır.1719 yılındaki depremden büyük hasar gören caminin kubbeleri çöker. İlk tamirini bu dönemde geçiren cami 1894 yılındaki depremde de büyük hasara uğrar. Minaresi devrilir,  son cemaat yeri kubbeleri çöker ve bir süre öylece kaldıktan sonra 20.yüzyılın başlarında Evkaf Nezareti eliyle onarılmaya başlanır. Daha sonra aynı yüzyılın ortalarında külliyenin geniş çapta tamiri yapılır. 1999 depreminden de zarar gören cami onarıma alınır ve Kasım 2010’da yeniden ibadete açılır. Revaklı medrese odaları yatık U biçiminde camiyi çevirerek avlunun yerini almış adeta. Dört kapıdan girişi bulunan bu avlu görünümlü medresenin ortasında yer alan 16 sütunlu, konik çatılı şadırvan ise sonradan yapılmış. Güney batısındaki sıbyan mektebi biri kubbeli, diğeri ayna tonozlu iki oda halinde olup mermer söveli ve cevizden, geometrik geçmeli kapı ile odalardan birbirine geçilmekte. Camiinin sol giriş kısmında musallası, ön kısmında geniş bir bahçesi ve kullanılan kuyusu bulunmakta. Yanda küçük mezarlığı bulunmakta, külliye içinde yer alan çeşme de 1719 tarihli geç bir ilave. Sekiz mermer granit sütun ve yedi kubbeden oluşan son cemaat yerinden geçerek ulaştığımız camide dört paye üzerine yükselen19 m çapında ve27 m yükseklikteki büyük kubbeyi ve yanlara doğru kemerlerle açılan yarı yükseklikte üçer küçük kubbe ile genişletilen ibadet mekanını görmekteyiz. Yan mahfiller altışar sütunlu sivri kemerler üzerinde olup ana kubbe yalnız başına yükselerek, takviye kuleleri arasında üç sıra pencerelerle açılmış, dört ince kalkan duvarı ve dört pandantif kalmış. Mihrap beyaz mermerden altın yaldızlı, mukarnas yaşmaklı ve kitabeli iken Minber geometrik geçme, rumi ve palmet süslemeleri ile şebekeli. Kalem işleri ve hünkar mahfili ise sonradan yapılmış. Mekan etkisi planı ve dış mimarisi bakımından her yanından deha fışkıran yeniliklerle dolu bir camidir burası. 204 adet penceresiyle olduğu kadar pencere ve kapı kanatlarındaki ahşap üzerine sedef ve fildişi kakmaları ve kalem işi süslemeleriyle de pek çok ibadet mekanının aksine son derece aydınlık ve ferahtır. Caminin tek şerefeli kesme taştan yapılmış kurşun külahlı minaresi tamir gördüğünden orijinalliğini tam olarak koruyamamış. Tek şerefeli tek minareyse, Mimar Sinan’ın inşa ettiği sultan camilerindeki minare profilinin dışında kalır. Bu minarenin üst kısmı 1719 depreminde yıkılmış, sonrasında tekrardan elden geçirilmiştir. Aynı depremde cami kubbelerinin çökmüş olduğunu da öğrendikten sonra, bugünkü bol pencereli orta kubbenin özgün biçimiyle mütenasip bir biçimde inşa edildiği konusunda tereddüde düşüyoruz.

KÜLLİYENİN MEDRESESİ:

Yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan medrese caminin iç avlusunun güneybatı ve kuzeydoğu kenarında on dokuz hücre ve iki küçük eyvandan meydana gelmiştir. Cami ve medrese avlusuna Edirnekapı surları tarafındaki iki kapıdan ve kuzeydoğudaki kayyum odasının altındaki merdivenlerden çıkılmaktadır. Medresenin yan girişlerindeki iki küçük hücre imam ve kayyum odaları olarak ayrılmıştır. Avlunun uzun kenarına hücre yerleştirilmemiştir. Bu medresenin bir özelliği de dershanesinin bulunmayışıdır. Medresenin güneybatısında, hücrelerin arkasındaki küçük avluya helalar yerleştirilmiştir. Kesme küfeki taşı ve tuğla hatıllı medrese odalarının önüne yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış bir revak yerleştirilmiştir. Bu revakların üzeri küçük kubbelerle örtülmüştür. Bunların arkasındaki medrese hücreleri kare planlı olup, üzerleri kubbelidir. İçlerine birer ocak nişi ile dolap nişleri yerleştirilmiştir. Ocakların dikdörtgen planlı, ince uzun bacaları kubbelerin arkasına sıralanmıştır. Avluda on altıgen planlı mermer bir şadırvan bulunmaktadır. Medrese doğal afetlerden zarar görmüş ve kısmen de özelliğini yitirmiştir. Dershane kısmının bu afetler nedeni ile ortadan kalktığı sanılmaktadır.

KÜLLİYENİN SIBYAN MEKTEBİ:

Mihrimah Sultan külliyesi, camii, on yedi odalı medrese, sıbyan mektebi, hamam, türbe ve arasta dükkanlarından meydana gelir. Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı olan Mihrimah Sultan aynı zamanda Sadrazam Rüstem Paşa'nın da karısıdır. Mihrimah Sultan tarafından İstanbul Üsküdar ve Edirnekapı'da birer külliye yaptırılmıştır. Her iki külliyede de Sıbyan mektebi bulunmaktadır. Sıbyan Mektebi bugünkü İlkokullara karşılık gelmektedir. Sıbyan Mektebi külliyenin batısında bulunmaktadır. Yapı almaşık denilen taş ve tuğla karşımı bir yapıdır. Yapı muntazam formlu kesme taş ve üç sıralı tuğla ile örülmüştür.  Dershanesi üst kattadır. Dershaneyi aydınlatan büyük yuvarlak kemerli pencereler bulunmaktadır. Bu pencereler cephede ikişer adettir. Kare formlu olan yapı Osmanlı Sıbyan Mektebi türüne uyum gösterir.

Birçok sıbyan mektebinde görülmeyen kubbeli bir çatı bulunmaktadır. Kubbe kurşun ile kaplanmıştır. Camii ve Sıbyan Mektebi 1894 depreminde ağır bir tahribat geçirmiştir. Her ne kadar aslına uygun bir tamirat olsa da Camide aslına uygun kalem işi kalmamıştır. Cumhuriyet devri istimlakların da ise Arasta çarşısındaki dükkanların bir çoğu yıkılmıştır. Külliyenin yapıldığı alan tepe olmasına karşın, Mimar Sinan burada caminin kotunu yukarıda tutmuştur. Dükkanlar Feyzi Paşa Caddesine cepheli olmasına karşın, cami iç avlusu ve harimin bulunduğu ana mekan Fevzi Paşa caddesinden 3-4 metrelik bir merdivenle camii kotuna çıkılır Buna benzer uygulamalar Üsküdar Mihrimah caminde, Eminönü Rüstempaşa caminde ve Kadırga Sokollu Mehmet Paşa camilerinde görülür.