Nurettin Cerrahi Tekkesi; İstanbul Suriçi Edirnekapı Karagümrük Fevzipaşa Caddesi Nurettin Cerrahi Sokakta 1710-1720 tarihlerinde inşa edilmiştir. Asıl adı Nurettin Muhammet ibni Abdullah er-Rumi el İstanbuli el Cerrahi olan Türk mutasavvıfıdır. Cerrahilik Tarikatı'nın kurucusu tarafından yaptırılan Türbe ve Tekke Canfeda Hatun Camisine bitişiktir. Nurettin Cerrahi'nin hem anne hem baba tarafından İslam peygamberi Muhammed'in soyundan geldiği söylenir. 1689'da ilmiye mesleğine girerek mevleviyyet payesiyle Mısır'a gitti. Ailesini ziyaret etmeye İstanbul'a geri döndüğünde, Üsküdar'da Şeyh Ali Alaaettin Efendi ile görüşürken onun etkisi altında kaldı ve mevleviyyet payesini terk ederek tasavvufa yöneldi. Ali Efendi'nin tarikatina katıldı. Sülukunu tamamladıktan sonra şeyhinin emriyle Karagümrük'te Kethüda Canfeda Hatun Camii'nde vaaz vermeye ve tarikatını yaymaya başladı. Sultan III. Ahmet, gördüğü bir rüya üzerine Karagümrük'teki Cerrahi tekkesini yaptırdı. Nurettin Cerrahi, bu tekkede postnişin oldu. 1720 yılında vefat ettikten sonra bu tekkede gömüldü. Nurettin Cerrahi'nin günümüze ulaşmış tek eseri Mürşid-i Dervişhan adlı küçük risalesidir. Bunun haricinde küçük bir divançesinin olduğu söylense de bu eser hakkında başka bir bilgi yoktur.
Türbe ile tevhithane aynı çatı altında bulunur. Yapı topluluğu iç avlusunda bir kuyu bulunur. Türbenin içinde bulunduğu tekke zaman süreci içinde dört defa yenilenmiştir. Daha sonra küçük türbe ile cennet oda denilen kısımlar sonradan eklenmiştir. Türbeyi dergahın on sekizinci postnişini Şeyh İbrahim Fahrettin Efendi 1921 yılında restore ettirmiştir. Önceleri ahşap olan duvarlar, 1945 yılındaki restorasyonda betonarmeye çevrilmiştir. Tevhithane doğuda, türbe batıda yer almaktadır. İkisi arasında kare şeklinde altı dikme bulunmaktadır. Dikmelerin araları demir parmaklıklarla kaplıdır. Günümüzde türbe ve tevhithane bölümü özel dekorasyonu ve düzeniyle muhafaza edilmektedir. Türbenin çatısı ahşaptır. Yapının doğu kesimi tevhithaneye batı kesimi ise türbeye ayrılmıştır. Bu yapı içinde altı ahşap dikme bulunur. Yapının çatısı ahşaptır. Batı cephesine dört sivri kemerli çatı penceresi görülür. Bir de türbenin görülebilmesi için bir niyaz penceresi açılmıştır.
1721 yılında Hz. Pir irtihal ettiğinde ‘’ Cennet anaların ayaklarının altındadır.’’ Hadisi şerifinden kaynaklanan vasiyetine uygun olarak tekkesinde annesinin ayakucuna gömülmüştür. 44 kişinin yattığı türbede Şeyh Nurettin Cerrahi’nin sandukası yüksek tutulmuştur. Sanduka yaldızlı demir parmaklıklarla çevrilmiştir.