Hattat Sultan II. Mahmut; Şiir müsiki yanında güzel yazıya da meraklı olan Sultan II. Mahmut 1785 yılında doğmuştur. Babası I. Abdülhamit, annesi Nakşidil Valide Sultan’dır. Amcası Sultan III. Selim ‘in himayesinde yetişti. Daha şehzadeliğinde Adli mahyası ile şiirler yazdı. Şehzadeliğinde Kebeçizade Mehmet Vasfi Efendi’den sülüs-nesih çalışarak 1807 tarihinde icazet aldı. 1808 tarihinde padişah oldu. Padişah olduktan sonra Hattat Mustafa Rakım Efendi’den ders alarak celi sülüs öğrenmeye başladı. İlişkileri Mustafa Rakım Efendi’nin vefatına kadar devam etti. Devlet işlerinden vakit buldukça celi sülüsle meşgul oldu. Kebeçizade Mehmet Vasfi Efendi’den icazetname aldığı sırada iki Kuranı Kerim yazdığı, celi sülüs çalışmaya başladıktan sonra hazırladığı levhalarını, hocası Rakım’ın sonrada tashih ettiği söylenebilir.
Levhalar incelendiğinde bu tashihin aslını unutturacak derecede olduğu görülür. Sultan II. Mahmut’un yazı kabiliyeti ile ilgili, Mustafa Rakım efendi’nin vefatından sonraki yazılarına bakmak daha doğru olur. Bütün bunlara karşın Sultan II. Mahmut hat kabiliyeti olan biridir. Bazı levhalarda Sultan Mahmut imzası olduğu halde, tamamen Rakım’a izafe edilir. Varak altın ile siyah, nefti, mavi ve fes rengi koyu zemin üzerine malakari tekniğjyle kabartma olarak devrin sanatkarlarına yaptırılır ve imparatorluğun çeşitli şehirlerinde abidelere asılırdı. Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde, Sultan II. Mahmut'un tashih görmeyen yazılarından örnekler vardır. Rakım, Sultan II. Mahmut için çok nefis ve o zamana kadar görülmemiş bir imza yaratmıştır. Bu istifli imzada ‘’Ketebehü Mahmut b.Abdülhamit Han’’ ibaresi bulunur. Bu istif şahaseri olan imza için, aynı zamanda hattat olan Elmalı Hamdi Yazır: Buradaki ketebehu fiili şiddetli okunduğunda bunu yazdırdı anlamı çıkar diye yorumda bulunmuştur. Sultan II. Mahmut 1839 yılında vefat etmiş olup İstanbul Divanyolun’daki türbeye defnedilmiştir.