Hekimoğlu Ali Paşa Türbesi; İstanbul Suriçi Kocamustafapaşa semtinde Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi içinde olup, 1160. ada, 127. parselde yer almaktadır. Hekimoğlu Ali Paşa, Sultan I. Mahmut ve Sultan III. Osman devri Sadrazamlarındandır. Çok başarılı bir devlet adamı olup, üç kez sadrazamlık görevinde bulundu. 1689 yılında doğdu. Hekimbaşı Venedikli Nuh Efendi’nin oğludur. Asıl adı Ali Ali’dir. Tahsil ve terbiyesine son derece itina edildi. Sultan III. Ahmet zamanında saraya alındı. 1719 senesinde Beylerbeyi oldu. 1722 yılında Adana Valisi ve 1724 senesinde Halep Valisi oldu. 1725 senesinde Anadolu Beylerbeyi ve daha sonra Şark Serdarı ile Tebriz muhafızı tayin edildi. 1729 yılında Diyarbakır Valisi oldu. 1730 yılında ikinci defa Serdar oldu. 12 Mart 1732 tarihinde Sadrazamlık görevine tayin edildi. 1733 yılında Ali Paşa, Sadrazamlıktan azledildi. Bir sene sonra Bosna Valisi oldu. Burada, üç sene büyük Avusturya kuvvetlerinin şiddetli hücumlarına karşı kahramanca savaştı. Eli silah tutan bütün Bosnalıları gönüllü olarak topladı ve Avusturya Kralı’na karşı 4 Ağustos 1737 tarihinde büyük bir zafer kazandı. 21 Nisan 1742 tarihinde ikinci defa Sadrazam oldu. Sadrazamlık görevinden, bir süre sonra alındı ve 1744 yılında tekrar Bosna Valisi, 1745 senesinde Halep Valisi, aynı sene içinde Şark Serdarlığı’na tayin edildi. 1754 yılında Anadolu Beylerbeyliği’ne getirildi. 16 Şubat 1755 tarihinde, Sultan III. Osman tarafından Sadrazamlığa tayin edildi. Silahtar Ali Ağa’nın entrikaları ile hükümdarın gözünden düştü ve Sadrazamlıktan azledildi. 1755 yılında Mısır Valiliği’ne tayin edildi ve 1756’da Anadolu Beylerbeyi oldu. Hekimoğlu Ali Paşa, zehirletilerek 14 Ağustos 1758 tarihinde Kütahya’da şehit edildi. Ölürken, İstanbul’da, kendi yaptırmış olduğu caminin yanında bulunan türbesine defnedilmesini vasiyet etmiştir. Kütahya’da geçici olarak cenazesi defnedildi. Daha sonra fermanla, naaşı İstanbul’a getirildi ve türbesine defnedildi. Cömertliğinin yanında, sanatsever, bilgili, zarif bir kişi olarak tanınmıştır. Âli mahlâsıyla yazdığı şiirleri vardır. Hekimoğlu Ali Paşa, 1732-34 yılları arasında kendi adını taşıyan bir külliye yaptırmıştır.
Türbe, Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi içindedir. Külliye; cami, sebil, çeşme, şadırvandan meydana gelmiştir. Türbe, 1732-34 yılları arasında külliye ile birlikte Mimar Mustafa Ağa ve yardımcısı Simon Kalfa tarafından yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, tromplu iki kubbe ile örtülü bir yapıdır. Türbenin kuzey cephesi belirli bir yüksekliğe kadar mermerle kaplanmış olup, caddeye bakmaktadır. Bu cephede dört pencere ile bir çeşme yer alır. Çeşmenin büyük kemerinin iki yanındaki küçük çeşmelerden batıda olanda; “Ve sekahum Rabbahum şaraben tahura” (Kıyamet gününde cennette Allah temiz bir içecek içirdi) ayeti, doğusundakinde; “Ve min el-mâ-i külli şey’in hay” (Her şeyi sudan yarattık) ayeti yazılıdır.
Türbenin avlu cephesinde orjinalliği bilinmeyen, bugün ortada kalmış bir revak bulunur. Türbeye giriş sade bir kapı ile sağlanır. İçerde duvarlar sıva ile kaplı olup, fazla bir süsleme yoktur. Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır. Bu trompların altları mukarnas konsollu olup, yanlarında kalan satıhlara; “Allah”,“Muhammed”, “Ebubekir”, “Ömer”, “Osman”, “Ali”, “Hasan” ve “Hüseyin” yazılı madalyonlar işlenmiştir. Türbede toplam on dört kişi medfundur. Doğudaki kubbenin altında Hekimoğlu Ali Paşa ile ailesinden kimliği bilinmeyen altı kişiye ait olmak üzere toplam yedi sanduka bulunur. Batıdaki kubbenin altında ise; Şeyh Abdal ve onu izleyen şeyhlerden Şeyh İbrahim, Şeyh Hasan, Aşki Dede ve Şeyh Rıza ile kimliği bilinmeyen iki kişiye ait olmak üzere toplam yedi sanduka bulunur. Türbe ziyarete kapalıdır. Cami cemaati tarafından onarılmıştır. Küçük onarımı gerekmektedir. İç düzenlemesi yapıldığı taktir de ziyarete açılabilir.