Bulgurlu Camii; İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında Üsküdar Bulgurlu Mahallesi Bulgurlu Caddesi üzerinde inşa edilmiştir. İnşa tarihi belli değildir. Tahminen 1630’lu tarihlerdir. Sadrazam Bayram Paşa tarafından minber yaptırmıştır. Hadika yazarı bu camii hakkında şu bilgiyi vermektedir: "Banisi, zümre-i Teberderan'dan Mehmet Ağa nam sahibu'l-hayrıdır. Kabri bilinmiyor. Minberini vüzeradan Bayram Paşa yaptırmış, mescidin vazifelilerini yine Bulgurlu'dan seçmiştir. Sultan I. Mahmut'un silahtarlarından Süleyman Ağa, mescit civarında bir sıbyan mektebi yaptırmıştır. 1750 Yanında bulunan tek hamam, Bulgurlu'nun birçok yeri gibi Aziz Mahmut Hüdayi hazretlerinin yakışanındandır. Bulgurlu' da bir kaç meydancık ve bir iki çınar ağacı vardır. Ayrıca hayır sahibi bir kimse tarafından köye su getirilmiştir. Bulgurlu ahalisi, köyde bulgur yaptıklarından buğdayı kırmaları için bir mermer dibek konulmuştur." Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere camiin yapıldığı tarih belli değildir. Minberi, Sadrazam Bayram Paşa tarafından 1636 tarihlerinde konulmuştur. Bayram Paşa, 1623 tarihinde Sultan IV. Murat'ın kız kardeşi ile evlendirilmiş ve Şubat 1636 da sadrazam olmuştu. Eylül 1638'de vefat ederek Haseki'de tekke, sebil ve mektebinin yanında bulunan türbesine gömülmüştür. Camiin sol tarafındaki Bulgurlu Hamamı, Aziz Mahmut Hüdayi Efendi tarafından 1618 tarihinde yaptırılmıştır. Mahalle teşekkül etmeden hamam yapılamayacağından, camiin de en geç bu sıralarda veya bir müddet evvel yapılmış olması icap eder. Fakat çok daha evvel yapıldığını iddia edenler de vardır. Camii, kare planlı olup duvarları kagir, çatısı ahşaptır. Mihrabı dışa taşmalıdır. Minber ve kürsüsü ahşaptır. Tavanından dikdörtgen şeklinde büyük bir top kandillik sarkmaktadır. Kare ve dikdörtgen biçimindeki kandillikler Fatih Sultan Mehmet devri işidir. Camilerde çember top kandillikler, Sultan II. Beyazıt devrinden itibaren konmaya başlamıştır. Bu yüzden camiin bu zamanda inşa edildiği düşünülebilir. Sağ taraftaki minaresinin kaidesi kesme taş olup üst kısımları çimento ile sıvanmıştır. Haziresinde yatanlar camiye imamlık yapmış kimselerdir. Bugün hazirenin önünde bulunan bulgur dibeği, 1618 tarihinde Hüdayi hazretleri tarafından köye hediye edilmiştir. Bu camiin yerinde bir Bizans mabedinin ve mezarlığının bulunduğu, bugün hala mevcut olan bir lâhitten ve antik musalla taşından anlaşılmaktadır.