Zeynep Sultan Camii; İstanbul Suriçi Gülhane Alemdar Caddesine cepheli olarak 1769 yılında Sultan III. Ahmet'in kızı Zeynep Asime Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mimarı olan Mehmet Tahir Ağa'ya yaptırılmış barok tarzındaki camiidir. Mimari tarzına, bulunduğu mekan göz önüne alınarak karar verilmiştir. Bu cami ile beraber sıbyan mektebi, türbe, sebil, çeşme, medrese yapılmıştır. Zaman içinde bazı yapılar yok olmuştur. 1900’lü yıllarda ise Eminönü’ne yapılan 4.Vakıf Han dolayısıyla, Sirkeci Hamidiye Caddesinde bulunan Sultan I.Abdülhamit tarafından yaptırılan sebil ve çeşme buraya taşınmıştır. Daha sonra bu Alemdar Caddesi genişletilirken türbe ortadan kaldırılmıştır.
MÄ°MARÄ° YAPI
Yapının duvarları kesme taş ve tuğla karışımı olan almaşık şekilde örülmüştür. Caminin tek kubbesi taşıyıcı duvarlar tarafından taşınır. Kubbe kasnağında pencereler bulunur. Cami kubbesi 12.20 metre çapındadır. Bu özel tarzı ve yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle Bizans kiliselerini anımsatır. Merkezi kubbe dört duvar tarafından taşınmaktadır. Kubbenin oturduğu duvarlar dışındaki köşeler küçük yarım kubbeler konmuştur. Klasik tüm camilerde olduğu gibi alt pencereler dikdörtgen, üst pencereler ise sivri kemerlidir. Bu pencerelerin tam üstünde birer tane dairesel pencere bulunmaktadır. Kubbe kasnağında da 16 adet yuvarlak kemerli pencere konmuştur. Kubbe üstü kurşunla örtülmüştür. Caminin mimari planı kare formunda olup, mihrabı dış cepheye çıkıntılıdır. Son cemaat yeri altı porfir sütunla taşınmış olup sadece bir kubbe bulunur. Sütunlar arasında da beş sivri kemer bulunur. Bu sivri kemerler tamamen tuğladır. Sütunların diğer araları tonozla geçilmiştir. Caminin ana mekanına girildiğinde, girişin hemen üstünde altı mermer sütunun taşıdığı kadınlar mahfili bulunur. Bu mahfil ahşaptandır. Sol üstte de hünkar mahfili vardır. Üst kata, yani mahfile çıkış, cami girişinin yanındaki merdivenle sağlanmaktadır. Mihrap kırmızı mermerden, minber ise ahşaptandır. Cami içi kalem işi bezemelerle süslenmiştir. Bu süslemeler 1983 yılında onarım görmüştür. Caminin batı tarafında bulunan tek minaresi, kürsüsü kesme taştan, yuvarlak gövdesi tuğla ile örülmüştür. Minarenin tek şerefesi olup demir korkulukludur. Gülhane'nin karşısında bulunan caminin arka tarafında bugün de ilkokul olarak kullanılan sıbyan mektep vardır. Eskiden sebil olarak kullanılan kısmı ise bu gün büfe olmuştur. Caminin hemen önünde Sultan I. Abdülhamit'in külliyesinin sebili bulunmaktadır.1920'lerde Eminönü'den 4. Vakıf Han'ın yapımı nedeniyle buraya taşınmış olan çeşme artık yıkım çalışmaları sırasında Taya Hatun Sokak'taki bugünkü yerine taşınmıştır. Hemen üst tarafında ise Osmanlı Araştırmaları Vakfı bulunmaktadır. Haziresinde Alemdar Mustafa Paşa'nın mezarı bulunmaktadır. Yeniçeri isyanını bastırmak için İstanbul'a gelen Alemdar Mustafa Paşa tahta II. Mahmut'u çıkarmış, kendisi de sadrazamı olmuştur. Ancak bir süre sonra yeniçeriler tekrar ayaklanıp Alemdar Mustafa Paşa'nın evini kuşatmış, Paşa da kendisiyle birlikte evini havaya uçurmuştur. Cesedi yeniçeriler tarafından Yedikule Zindanları'na atılmıştır. 1900 yılında İstanbul'da ilk istimlak çalışması sırasında cenazesi bir tören düzenlenerek Zeynep Sultan Camii'nin avlusuna defnedilmiştir.